Hem doğu hem de batı felsefesi içerisinde en fazla ele alınan konulardan biri de özgüven olarak görülebilir. Doğu felsefesi özgüven konusunda oldukça iddialıdır.

Hem doğu hem de batı felsefesi içerisinde en fazla ele alınan konulardan biri de özgüven olarak görülebilir. Doğu felsefesi özgüven konusunda oldukça iddialıdır. İnsanın özgüveni dışarda aramaması gerektiği net bir şekilde ifade edilir. Batı dünyası ise her insanın özgüven sahibi olması gerektiğini söyler.

Özgüven, son yıllarda en fazla ele alınan olgular arasındadır. Batı dünyası özgüven hakkında genellikle insanın nasıl bir çizgi içerisinde yer alması gerektiğini ifade eder. Gerekçe olarak özgüven adı verilen olgunun hem iş hem de özel hayatta oldukça önemli olduğunu vurgular. Doğu felsefesi ise özgüvenin kazanılacak bir şey olmadığını iddia eder. İnsan daki özgüvenin açığa çıkabilmesi için zihindeki yüklerden kurtulmanın önemli olduğunu işaret eder. Özgüven toplum içerisinde genellikle dezenformasyona uğrayan bir olgudur. Peki bir insan nasıl özgüven  kazanabilir:

Öncelikle özgüven doğu felsefesinin de iddia ettiği gibi insanın kendine birşeyler katarak kazanabileceği bir olgu değildir.

Özgüven, bireyin doğumundan itibaren her insanda mevcuttur. Açığa çıkması gereken bir olgudur.

Özgüven, insanın herhangi bir nedenden dolayı kendisine duyduğu güven değildir. Herhangi bir neden olmaksızın o ana duyduğu güvendir.

Özgüven genel olarak insanın kendi egosuna duyduğu güven de değildir. Bu durum toplum içerisinde bu şekilde dezenformasyona uğramıştır.

İnsan, kendisine birşeyler katarak özgüven elde etmez. Aksine kendindeki yüklerden kurtularak elde edebilir. Bahsedilen yük ego olarak ön plana çıkmaktadır. Egonun dönüşmesi gerektiği ifade edilir.

 

Ayrıca  “çocuklarınıza özgüven aşılayın”  başlıklı makalemize de göz atabilirsiniz.