Hayatımız da bulunan her seçim ve seçeneklerin tümü bizim eserimizdir. Fakat bütün seçimler kontrolümüz altında değildir. Ama bir tanesi hariç; düşünceler. İnsanlar bize fiziksel bir şekilde zarar verip üzerimizde hasarlar bırakabilirler veya ziynet eşyaları, paralar vb.  şeyleri çalabilirler. Fakat sahibi olduğumuz düşüncelerimizi izinleri olmadan asla çalamazlar ya da değiştiremezler.

Düşüncelerimizin içeriğini tamamen bizim kararımızla oluşur. Düşüncelerimizin canlılığını ve kalitesini arttırmak amacıyla yapacağımız her şey hayatta ki kalitemizi de arttırır.

İnanmak ise bir şey hakkında nasıl olduğu konusunda ki emin bir şekilde bilgi sahibi olmaktır ve bütünlüğüyle bizim bakış açımıza göre oluşmaya başlar. Bazı zamanlarda düşüncelerimizi yargılamadan ya da sorgu sual etmeden birkaç defa düşünüldükten sonra, düşüncelerimizi gerçektende varsayarak kabul etmiş oluruz.

Geleceğimiz, zihnimizde ve bilinç altımızda oluşturmuş olduğumuz bazı alışkanlıklara ya da inançlarla anlam kazanmaktadır. Aslında hangi düşünceye tüm gönlümüzce inanırsak ve hedeflersek, onu hayatımıza bir parça olarak katmaya başlarız. Bu düşüncemizin gerçek veya gerçek olmayan marjinal bir ürün olması hiç bir şeyi değiştirmez. Farklı kişiliklere sahip insanları hayatımıza çekmek istiyorsak, bazı düşüncelerimizde değişiklik yapmamız gerekiyor. Doğduğumuz andan beri bizi bulunduğumuz noktaya getiren şeyler ise sadece düşüncelerimiz. Bundan sonra farklı bir şekilde farklı bir yerde olmak istiyorsak düşüncelerimizi tekrardan değiştirmemiz gerekiyor. Düşünceler tam anlamıyla mıknatısın zıt kutuplarında ki enerjisi gibi kendimizle uyum içerisinde olan insanları bize çeker.

Hayatımız tamamen düşündüklerimizin izinden gider. Zihnimizde neyi düşünürsek, hemen o düşünce üzerinde ilerlemeye başlarız. Düşüncelerimizi sert bir manevra ile sağa ya da sola çevirirsek, tecrübelerimiz ve hayatımız aniden o yönde gelişme kat etmeye başlar. Kişisel düşüncelerimizin doğaüstü güçleri vardır.

Evimizde oldukça büyük bir fare olduğunu fark ettiğimizde "Şu işimi halledeyim" veya "Bugün hiç keyfimde değilim, yarın onunla ilgilenebilirim" demezdik, sizce de öyle değil mi? Hemen bulunduğunuz yerden fırlayıp ya korkardık ya da telaştan başka bir şeyler yapardık. Elimizden bir şey gelmiyorsa çevremizden yardım alırdık. Kısacası keyfinize devam etmezdiniz hemen tepki vermeye başlardınız. Haksız mıyım?

Bakın bizde bu olumsuz fikirlerimize ya da düşüncelerimize karşı hemen harekete geçmezsek, bir vakitten sonra, "Geleceğimi göremiyorum, geleceğe dair pek umudum yok, hedefim yok" gibi düşüncelerle kendimizi yitirirdik.

Tam şu anda zihninizden neler geçmekte? Halen geleceğinizde veya kendinizle ilgili olan olumsuz düşünceleriniz mi?  Neden şansın size gülmesini bekliyorsunuz?

Sahip olduğunuz bütün olumsuz düşüncelerinizi, olumlu olan düşüncelerinizle yer değiştirin. Zıttını düşünmeyi deneyin. Geçmişiniz de eksilerle dolu olduğunu düşünüyor iseniz, geleceğinizi tamamen artıları içereceğini düşünün.

Örneğin; bir futbol maçını kaybediyorsanız,"Kazanacağız! veya Zafer bizim!" gibi düşüncelerle kaybetme düşüncenizin üstüne gidin. Sabah yatağınızdan kalkar kalkmaz zihninizde bulunan tüm düşünceleri silin ve unutmaya başlayın. Düşünceleriniz sizinle değil, siz düşüncelerinizle konuşun.

Bazılarımız, "Siz benim hayatımı bilmiyorsunuz, hayatımda olumlu herhangi bir şeye sahip değilim. Hayatım boyunca hep kötü şeylerle oldum. Geçmişimi silemem, unutamam." demeye başladınız sanırım.

Hayallerinize ve Düşüncelerinize Dikkat Etmelisiniz!

3-4 yılınız kötü bir zaman dilimi olarak geçtiyse bunu anlatarak, paylaşarak, konuşarak kendinize tekrardan hatırlatmayın.  Onları olumlu olacağına inanıp, düşünüp anlatın.

Geçmişinizde ki ya da önünüzde ki engelleri ve sorunları anlatmayın, elinize geçen veya düşündüğünüz çözüm ya da fırsatları anlatın.  Her anınızda hatta her evden çıktığınız da fırsatları aramayı düşünün ve inanın. Birisi ile tanışmanız hayatınızda ki her şeyi tersine çevirebilir, imkansız olduğunu ne kadar da düşünseniz bile. Kredi kartı ekstrenizin ya da banka hesabınız pek iç açıcı gözükmese bile, "Fırsatların ayağınıza geldiğini hissediyorum" demeniz sizi inandıracaktır. Ve bu taraftan adımlarınızı atmaya başlayın.

Duygularımız, düşlediğimiz düşüncelere göre şekil alıyor. Sabah yatağımızdan kalktığımızda, bizleri kıran insanları ya da yapmış olduğumuz hataları düşünerek mutlu olamayız. Bir gün içerisinde, gün boyu veya uykuya dalmadan hemen önce neler düşündüğünüzü biliyor musunuz?

Düşüncelerimiz her zaman doğru bir şekilde yol almalı.

"Zihnimiz bulanık hiç bir şeyi düşünemiyorsak, hayatımızda bulanık olacaktır."

Dünyada oldukça güçlü sisteme sahip ve en büyük bir bilgisayara sahip olabiliriz. Ama içine herhangi bir, sistemi zedeleyecek, zarar verecek bir virüs bulaştığı an o süper bilgisayarınız birden yavaşlamaya, sizi hatalarla baş başa bırakmaya başlar. Bilgisayarınız kötü değil fakat sistemin içerisine bulaşan virüs zararlı olduğu için.

Bizlere ait olumsuz düşüncelerde, kötü virüs gibidir. Virüslerin başlattığı, düşüncelerimizi yalanlarla doldurduğu için bizde otomatik bunlara inanmaya başladık. "Ben bir şey yapamam, bir hedefim yok, geleceğimi değiştiremem, oldukça yavaşım, başaramayacağım, benim gerçek kişiliğim bu değiştiremem." Gibi düşüncelerle yaşamayı istediğimiz, olumsuz düşüncelerden arınmış o hayatı hiçbir zaman yaşayamayacağız.

Hayatımızda gerek duyduğumuz şeylere sahip olmadığımızı, olamayacağımızı, geçmişi tarihe gömüp unutamayacağımızı düşünürsek; Bu Mücadeleyi Olumsuz Düşünceler Kazanır.

Unutmayın neleri düşünürsek, hayatımıza nasıl yön vermeyi istersek düşüncelerimiz o yönde hareket edecek ve biz de o olumlu ya da olumsuz düşündüğümüz düşüncelere adım adım yardım etmiş olacağız.

Düşüncelerimize dikkat edelim, her an hayatımızı değiştirebilir.