Havalar ısındı. Pırıl pırıl güneş sokakları da içimizi de ısıtıyor. Parklar bahçeler şenlendi. Peki siz ne âlemdesiniz? Yoksa çocuklar “Addaaaa” diye ağlarken, iş çıkmasın ...

Havalar ısındı. Pırıl pırıl güneş sokakları da içimizi de ısıtıyor. Parklar bahçeler şenlendi. Peki siz ne âlemdesiniz? Yoksa çocuklar “Addaaaa” diye ağlarken, iş çıkmasın diye evde oturanlardan mısınız? Ya da parka ayakta gidip sedyeyle eve dönesi gelenlerden misiniz? Emin olun, yalnız değilsiniz. Ama çocukları parktan ne kadar uzak tutabiliriz ki? Evde otura otura küflenmektense hep birlikte parka gidip güzel bir hava almaya ne dersiniz? Bugün sizler için çocukla parka gidip tek parça halinde eve dönmenin sırlarını anlattım. Haydi iyi gezmeler!

- Parka çıkacağınızı çocuğunuza son dakikaya kadar söylemeyin. Emin olun ki duyduğu andan itibaren hiç susmadan “Hani parka gidecektik, hani parka gidecektik, hani parka gidecektik…” diyerek hem iki ayağınızı bir pabuca sokar hem de canınızı burnunuzdan getirir. En güzeli önce her şeyi hazırlayın, çocuğunuza müjdeyi tam kapıdan çıkacakken verin! 

- Parka giderken mutlaka yanınıza çocuğunuzun üzerindekinden daha ince ve daha kalın bir giysi alın. Malum bahar havası belli olmaz. Çocuk üşüdü ya da terledi diye parka gittikten beş dakika sonra eve dönmeye kalkarsanız çocuğunuzu yapıştığı kaydırağın direğinden sökmek zor olacaktır. İyisi mi tedbirinizi baştan alın.

- Artık bez kullanmıyorsanız, park sefanızı erken bitirmesin diye dışarı çıkarmadan önce çocuğunuzu mutlaka tuvalete götürün. Ya da koştura koştura eve dönmek istemiyorsanız yanınıza işinizi halledecek boş bir pet şişe, mobil lazımlık alın.

- Evden çıkmadan yanınıza su ve parkta atıştırmak için bir şeyler alın.  Park atıştırmalıklarının en güzeli kuru ya da yaş meyvedir. Parktaki diğer çocukları düşünerek yanınıza fazladan almayı da unutmayın. E malum, biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar diye boşa dememiş atalarımız.

- Parkta çocuğunuza cips, bisküvi, şekerleme türünden hazır gıdalar yedirecekseniz mümkün olduğunca bunu diğer çocuklara göstermeden yapın. Aksi halde başınıza çöreklenen diğer çocuklarla bunları paylaşmak zorunda kalacaksınızdır ve bu paylaşımdan öteki çocukların anneleri hiç de memnun kalmayabilir.

- Çocuğunuz küçükse daha rahat oynaması ve kaza ihtimalinin azaltılması için öteki çocukların okulda olduğu, parkta yalnızca bir yandan çekirdek çitleyip iki çene ederek bacak ve omuz güneşlendiren romatizmalı teyzelerin olduğu sabah saatlerini tercih edin.

- Çok zorunda kalmazsanız parka oyuncak götürmeyin. Evlerinde oyuncak dağı bile olsa bütün çocuklar parka getirilen en kıytırık oyuncağın bile peşine düşme potansiyeline sahiptir. Bir kavga ortasında kalıp cırmık ya da tekme yemek istemiyorsanız bu uyarımı çok ciddiye alın!

- Parka çıkarken çocuğunuzun eve kirli döneceğini kabullenerek çıkın. Kum havuzunda yıkanmasına, kaydırak merdivenlerinde keselenmesine, çer çöple taranmasına hazır olun! Çocuğu parka götürüp de “Üstünü kirletmeeee, elini oraya sürmeeee, yere oturmaaaa” diye bağırarak kendinizi boşuna paralamayın. Eve dönünce kapıda iki ucundan tutup banyoya atarsınız, olur biter.

- Çocuğunuza parktaki diğer çocuklarla oynaması için ısrarcı olmayın. “Hadi anneciiim, bak kardeşle oynaaa,” diye zavallı çocuğu itekleyip durmayın. Çocukların gerektiğinde ağızlarındaki lokmaları değiş tokuş yapacak kadar samimi ve sosyal varlıklar olduğunu unutmayın. Bırakın kiminle istiyorsa onunla oynasın ya da oynamasın.

- Çocuğunuz daha küçükse onunla birlikte kaydıraktan kaymaya, salıncakta sallanmaya, tahterevalliye binmeye hazırlıklı olun. Millet ne düşünür diye çekinmeyin, tadını çıkarın. Bir daha bu yaşa dönebilecek misiniz, Allah aşkına? 

- Parkta macera peşinden koşan çocuğunuzun önünü kesmeyin. Bırakın karıncaların nasıl yemek taşıdığını, çekirgenin nasıl zıpladığını, örümceğin nasıl ağ yaptığını kendi keşfetsin. Ağzına atmadığı ya da basıp ezmediği sürece börtü böcekle ilişkisine müdahale etmeyin.

- Çocuğunuz düştüğünde ya da canını acıttığında aşırı tepki vermeyin. Çocuktur, düşer de kalkar da. Tabi gerekli olduğunda bir öpücükle uf olan yere ilk yardım yapmayı da ihmal etmeyin. En iyisi siz ihtiyaç duyacağı kadar yakınında, işine karışmayacak kadar uzağında olun.

- Tabi parkların çok masum yerler olmadığını da aklınızdan çıkarmayın. Allah korusun, hızlı bir salıncak çarpması, kaydıraktan düşme, kırık park oyuncakları anne öpücüğüyle geçmeyecek ciddi yaralanmalara sebep olabilir. Ne olursa olsun, çocuğunuzdan gözünüzü ayırmayın!

- Parklar çocuğunuzun olduğu kadar sizin de sosyalleşmeniz için güzel bir fırsattır. Diğer çocukların anneleriyle laflayıp günün yorgunluğunu biraz olsun üzerinizden atabilir, biraz kurtlarınızı dökebilir, akşama ne pişireceğinize karar verebilirsiniz. Elinize bir paket çekirdek alın ve bu fırsatı kaçırmayın! Emin olun çittikçe çitesiniz, konuştukça konuşasınız, parka geldikçe gelesiniz gelecek ;)

Haydi, bol keyifler…