Arsız bitki olarak bilinen semizotu ABD gibi bazı ülkelerde yenilmese de, Asya ve Avrupada sıkça tüketilir. Semizotunun bizim bildiğimiz dışında daha farklı şekillerde kullanılan birçok ismi vardır. Bunlardan örnek verecek olursak; Semizebe, Portulacca ve Purslaneyi sayabiliriz. Asya ve Avrupada sıkça tüketilmesine rağmen anayurdu Hindistandır.Türk mutfağımızda da sıkça kullandığımız, genellikle böreklerde, etli yemeklerde ve salatalarda kullanılan semizotu yoğurtlanarak da tercidir. Yemeklerde ki kullanımı ıspanağı andıran semizotu, birçok şifalı yönleri ile de ilgi görmektedir. Vitamin ve mineral deposu olan semizotu, ıspanaktaki demir miktarı kadar demire sahiptir. Bu yüzden sofralarımızda da sıkça yer edinir. Az kaloriye sahip semizotunun 100 gramında 16 kalori içermektedir. Bu sebeple diyetlerde tavsiye olarak çok fazla duyduğumuz semizotu şifasının yanı sıra birçok yararı da vardır. Çoğu sebzelere göre yüksek oranda omega 3 yağ asidine sahiptir. Antioksidan içeren semizotu bu sayede birçok hastalığa şifasını da beraberinde getirir.

Diğer bir deyişle sıradan bir ilaç kullanacağımıza hastalığımız için semizotu da tüketmek faydalı olabilir. Bir başka özelliği olan, hızlı alevlenen etkisi ile yangınlara karşı tehdidi olan semizotu bu yönüyle de bilinir. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda depresyon, astım, dikkat eksikliği gibi sorunların görülme riskini azalttığı ve bu hastalıkların tedavi sürecine yardımcı olduğunun altı çiziliyor. Yine yapılan bilimsel çalışmalara göre yeterli miktarda omega 3 yağ asidi almak Alzheimer ve bunama gibi beyin fonksiyonlarında meydana gelen problemlerin ortaya çıkmasını önlediğinden normal şekildeki unutkanlığımıza da faydalıdır. Bu nedenle de yaşımız ilerledikçe daha fazla kullanılması gereken ve yaşı geçkin kimseler tarafından da sık sık kullanılan bir sebzedir. Kilo verme için tüketilmesi önerilen bu sebze kadınlar arasında da oldukça fazla tüketilmektedir.