Sanma şahım herkesi sen, sadıkhane yar olur
Herkesi sen dostum sandın,belki ol ağyar olur
Sadıkhane belki ol alemde,dildar olur
Yar olur,ağyar olur,dildar olur,serdar olur
Şair: Yavuz Sultan Seli
Yavuz Sultan Selim`in bu şiirinde aşağıda açıklandığı üzere; şiir soldan sağa okunduğu gibi sırasıyla birinci mısradan itibaren,bölünmüş kelimeleri alt alta getirdiğimizde yine anlam bütünlüğü bozulmadan şiir bütünlük içinde yukarıdan aşağı da sırasıyla aynen okunmuş olur.Şiir sanatında bu ilk ve tektir. Şimdi yukarıdan aşağıya okunur durumuna bakalım.
1.) Sanma şahım/ herkesi sen/ sadıkhane / yar olur
2.) Herkesi sen/ dostum sandın/ belki ol/ ağyar olur
3.) Sadıkhane/belki ol/ alemde/ dildar olur
4.) Yar olur/ ağyar olur/ dildar olur/ serdar olur
Yukarıdan aşağıya;
1.) Sanma şahım
herkesi sen
sadıkhane
yar olur
2.) Herkesi sen
dostum sandın
belki ol
ağyar olur
3.) Sadıkhane
belki ol
alemde
dildar olur
4.) Yar olur
ağyar olur
dildar olur
serdar olur
soldan sağa 1.mısra,yukarıdan aşağıya 1. sırayı
soldan sağa 2.mısra,yukarıdan aşağıya 2. sırayı
soldan sağa 3.mısra,yukarıdan aşağıya 3. sırayı
soldan sağa 4.mısra,yukarıdan aşağıya 4. sırayı
oluşturur ve şiir soldan sağa ve yukarıdan aşağıya sırasıyla anlam ve sıralama değişmeden okunur.
Yavuz Sultan Selim Han bu beyiti Şah İsmail`e yazmıştır. Hikayesi şöyledir:
Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail`de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz Şahın şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdili kıyafetle (gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda , Kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki çağırın birde benimle oynasın. Yavuz Şah`ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz`a der ki: " sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuza bir tokat atar. Şahın kızdığını anlayan Yavuz onu yücelten şiirler okumaya başlar. İşte şahın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur. Ancak Şah İsmail hala onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.
Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran`da Şah İsmail`i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder: " atacaksan tokadı böyle atacaksın. "