Aşk'ı da, hayat gibi tek bir güne sığdırma çabaları, çabuk ele geçirilip çabuk bıkılan insanlar yaratmaya başlıyor git gide. Binlerce tanımı yapılan hatta her aşık olduğumuzda başka türlü tanımladığımız aşkı, yekpare bir duyguymuş, sıradan bir eylemmiş gibi varsaymak aşktan uzaklaştırıyor belki de bizi. Sevgiliye, sevgi gösterisinde bulunmaktan öteye götürmüyor.

Sevgili de eksik bir kelime belki. Özünü "sevi"den yani aşktan alan "sevişmek" eylemi de yanlış telaffüz ediliyor bu yüzden. Ortak bir dil olan sevişmeyi, sadece aşkla sınırlandırmak da pek doğru değil (bkz. DOT'un yeni oyunu Sansürcü). Çünkü konuşulan hiç bir dil tek bir duygu içermez. İnsana ait ne varsa hepsini toplar ve kusar yeri gelince. Sevgi mutlaka ama ihtiras, kıskançlık, korku, acı da yanında; sevinç mutlaka ama endişe, çaresizlik, özlem ve hüzün de yanında her zaman var olur  o dilin içinde.

Aşkla görülmeye başlanır belki daha önce hissedilmemiş, köreltilmiş ya da unutulmuş bir çok duygu. Ya da önceki tüm duygular daha da alevlenir.

Sevgili Valentine,

Sana ancak şunu söyleyebilirim ki, bilirsin, yaşanması gereken en yüce duygulardan biridir sevi, hele ki eylem haline de dönüşünce. Kendini, en başta kendine, sevgiline ve hatta tüm dünayaya daha açık ve net anlatmaya başlarsın aşık olunca. Ama seninle doğmadı ne aşk ne de aşıklar. Sen onlardan doğdun. Onların birbirlerine açılmış yürekleri, dünyaya da açıldı. Klasik tanımlarla, yeniden keşfedilmemiş dillerle yaşamaya başladılar. Kendi dillerini yaratamadılar, kural ve sınır tanımayan tek şeyin aşk olduğunu bile bile. Kendilerini kandırmakla kalmayıp sevdiklerini de kandırdılar, onları ne kadar sevdiklerini anlatmaya çalışırken kendilerini sakladılar. Giderek daha yapay, daha az kendileri oldular. Seviden uzak sevişmeler yaşamaya başladılar öfkeyle. Sen de onların bu durumundan yararlanıp yeni oyuncaklar sunmaya çalışıyorsun aşklarını biraz daha ayakta tutmak için. Ama zaten bir aşkla dünyaya gelmiş/getirilmiş oldukları için seni de tüketecekler, senin onlara aşkı tükettirdiğin gibi. Kendilerine dönüp görecekler ki aşk, herkesin içinde var ama bazıları onu nereye sakladığını unutmuş.

Bu yüzden fazla ses yapma da çekil git başımdan Valentine,  seninle uğraşamam, aşka da, en az diğer duygular kadar, vakit ayırmam gerek.

Matamua