Birçok psikanalizci tarafından irdelenen ego, insan psikolojisi içerisinde en fazla değinilen bölümlerden biridir. Öncelikle ”ego” kibir ile aynı anlama gelmemektedir. Ancak egonun kontrolünde olmak kibirsel davranışlara neden olabilir. Ego, süperego ve id arasındaki çatışma sayesinde ortaya çıkar.
Süperego, genel olarak bireyin hayat görüşü çerçevesinde şekillenir. Buna vicdanda diyebiliriz. Herhangi bir olay, durum ya da davranışın doğru olup olmadığı ilgilenir. Neyin doğru ya da neyin yanlış olduğuna karar verir. Bireylerin sosyal ve siyasi görüşleri süperego çerçevesinde şekillenebilir. İd ise faydacı bir benlik olarak ön plana çıkmaktadır. Cinsellik, yemek yemek gibi davranışlarla ilgilenir. Tamamen haz ile ilgilenir. Süperego ve id’nin çatışması sonucu ego onlara hakemlik yapmak üzere ortaya çıkar.
Yapılan araştırmalara göre insanlar çoğunlukla egonun yönlendirmesi sonucu olumsuz davranış ve düşüncelere kapılırlar. Ego, serebral kortex içinde bulunan bir gerginlik olarak ortaya çıkmaktadır. Serebral kortex bireyin tefekkür, sorgulama, düşünme, algı gibi işlevlerini yerine getirir. Egonun serebral kortex’i yönetmesi sonucunda birey çoğunlukla egonun istediği davranışları yerine getirir. Belli bir zaman sonra duygu ve düşünceler tamamen egonun yönlendirmesi ile şekillenir.
Egonun insan beyni içerisinde bir virüs olduğunu düşünebiliriz. Aynı zamanda beyin içerisinde duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin yer aldığı amigdalayı kontrol eder. Bu durum egonun insanı özellikle korku, endişe ve stres gibi olumsuz duyguların içine attığını ortaya koyuyor.