Güneşin uykusundan uyandığı, sıcaklığı ile etrafı sarmalamaya başladığı şu günlerde bizi “mavi” ile buluşturacak yerleri daha bir anar olduk. Şüphesiz ki Bodrum dilimize dolanan bu yerlerden..

Güneşin uykusundan uyandığı, sıcaklığı ile etrafı sarmalamaya başladığı şu günlerde bizi “mavi” ile buluşturacak yerleri daha bir anar olduk. Şüphesiz ki Bodrum dilimize dolanan bu yerlerden..

Bodrum hareketi, eğlencesi ve tabi ki denizi, güneşi ile kıpır kıpır bir şehir. Bodrum’un bu eğlence düşkünü güler yüzlü tavrının altında ise bir tarih yatıyor. Tarih boyunca Ege adalarından gelenlerin istilasına uğramış, I. Süleyman’ın Rodos Seferi sırasında ele geçirilerek Anadolu topraklarına katılan son Hristiyan şehri olmuştur. Antik çağda Türkçe’de Halikarnas olarak bildiğimiz  Halikarnasos adını almış, daha sonra şehrin Aziz Petrus’a adanmasıyla Petrium ve zaman içerisinde petrum, potrum şeklinde değişerek Bodrum adına kavuşmuştur.

Tepeden kale ve marina manzarasıyla şiirlere konu olan Bodrum, Muğla ilinin bir ilçesi, kuzeybatısındaki bir yarımadasıdır. Bodrum’da Ege ve Akdeniz iklimlerinin etkisi hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı yaşanır. Bu iklim türüyle yaz-kış tutkunlarını misafir eder. Bodrum sokaklarında özellikle yaz aylarında günün her saatinde bir hareketlilik vardır. Gündüz koylarında masmavi denizin tadını çıkaran insanlar, akşam sokaklarında ‘insan denizi’ oluşturur. Özellikle Barlar Sokağı yaya trafiğini görebileceğiniz mekanlarındandır. Eğlence mekanları, restoranlar, turistik eşya satan dükkanlar, ünlü mağazalar burada yaya trafiği oluşmasının haklı nedenleridir.  En fazla üç katlı begonvillerle süslenmiş bembeyaz evler Bodrum’a has mimariyi oluşturur.

Halikarnas Balıkçısı’nın aşık olduğu, aşkını şiirlerine döktüğü o ilk görüntüdeki kale Rodos Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş ve tamamlanması 100 yıl sürmüştür. Günümüze kadar varlığını koruyan duvarlarındaki armalar ve kitabeler Bodrum Kalesi’nin ihtişamını arttırır. Bodrum Kale’sinin içerisinde cami, hamam, zindan, sualtı müzesi ve cam eserler yer alır. Homeros’un “Ebedi mavilikler ülkesi” dediği Bodrum’da antik tiyatro da bulunur.

Bodrum’dan bahsetmişken Bodrum aşığı, ünlü roman ve hikaye yazarı Halikarnas Balıkçısı, gerçek adıyla Cevat Şakir Kabaağaçlı’dan bahsetmemek olmazdı. Şimdi Bodrum’u biraz da ondan dinleyelim;

“Burası engin göklerin memleketidir. İçten gelen bir türküyü kapıp koyuverin, uzaklaştıkça türkü gökte masmavi olur. Işık burada yalnız karanlığı aydınlatmakla kalmaz, aydınlattığı maddeyi değiştirir ve görülen bir şair rüyasına çevirir. Başka yerlerde ölüp nur içinde yatılacağına, burada nur içinde yaşanır. Gece yıldızlar tek tük görülen mıymıntı şeyler değildir. Yıldız kalabalıklığına engin gece dar gelir. Sanki parıltılarıyla göğü sarsıp gürlerler. Hele ufuktan ay bir görüne koysun, evren bir peri masalına döner.”