Genellikle birkaç saatlik stüdyo çekimleriyle gerçekleştirilen klasik düğün fotoğrafları zamanın, anlayış ve zevklerin, teknolojinin gelişmesine paralel olarak yerini yeni bir alternatife bırakıyor: Belgesel düğün fotoğrafları veya düğün hikayesi fotoğrafları olarak bilinen fotoğraflar ve bunların ortaya çıkardığı düğün fotoğrafçısı terimi. Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde uzun yıllardır uygulanan bu konsept yaklaşık 10 yıldır ülkemizde de talep görüyor.
‘Düğün mevsimi’ olarak da tabir edilen yaz ayları geldiğinde düğün fotoğrafı çeken fotoğraf sanatçılarının işleri daha hareketli bir hal alıyor. Bu oldukça yorucu işin tatmin edici kısmı ise başkalarının mutluluğunu paylaşma imkanı vermesi. Bu işi yapmak iyi ekipmanlara ve iyi bir flash’a sahip olmayı, kullanılacak lensler konusunda titiz davranmayı ve yerine göre bazen tele objektif kullanmayı gerektiriyor. Düğün fotoğrafçısı çekimlerden önce çiftlerle yüz yüze görüşerek onların tarz ve beklentileri hakkında bilgi alıyor ve çalışmalarını bu çerçevede yapıyor. Fotoğrafların çekileceği mekan veya mekanların önceden kontrol edilmesi ve çekim yapılacak alanların belirlenmesi ortaya daha bilinçli ve kaliteli işler çıkmasına yol açıyor. Düğünün öncesinde, evde, kuaförde, gelin arabasına biniş sırasında, nikah anında, ilk dans esnasında, pasta kesilirken çekilen doğal fotoğraflar birçok çift tarafından poz verilmesini gerektiren geleneksel düğün fotoğraflarından daha cazip bulunuyor.
Bir düğün fotoğrafçısı sadece birçok düğün fotoğrafı çekmekle kalmıyor, konuyla ilgili birçok ek hizmet de söz konusu. Örneğin evlenen çiftin seçtiği bazı fotoğraflara sanatsal fotoğraf düzenlemesi yapılıp özel bir albüm tasarımı yapılabiliyor, çekilen fotoğraflarla biri renkli, diğeri de siyah beyaz olan 2 ayrı DVD hazırlanabiliyor.