Bir şey varsa şu an bildiğim; o da baba olana kadar baba olmanın kıymetini, babamın kıymetini yeterince bilmediğimdir. Meğer baba olmak hakikaten tüm permutasyon, kombinasyon, tanjant ve diğer zımbırtıların ortak paydasını alıp, belki de hiç gerçekleşmeyecek hatta gerçekleşmesi mümkün olmayan tehlikelere karşı endişelenmek, önlem almakmış.
- 6 yaşındayken; “ya baba sahilde kollukla dolaşmak istemiyorum”
- 12 yaşındayken; “baba burası Adana ben bu bereyi nereme takacağım?”
- 18 yaşındayken: “baba araba park halinde otoparktayken niye emniyet kemeri takıyorum?
- 24 yaşındayken: “baba deprem olunca bu halatla ne yapacağımızı bir daha anlatsana hahaha”
Şeklinde babamla diyalogları olan ben, oğluma ve kızıma neredeyse evden havuza gitmek üzere çıkmadan evvel kolluk takmak istiyorum. Evet tamam çocuklara yasak koymak onları rahat bırakmamak pek iyi sonuç vermiyor, fakat gel bunu olasılık hesapları sebebiyle çok çalışan beynime, çocuklarım hoplayıp zıplarken benim de hoplayan ve zıplamaktan tükenen yüreğime anlat. Onlara belli etmeyeyim bunu derken her ay diş kliniğine diş kontrolüne gider oldum. Fazla sıkıyorsun dişlerini diyor diş hekimim. Bırak sıktığım o olsun doktorum civanım çocukları sıkmayayım da.
Ama tabi çocukları sıkmayayım derken ben yine de önlemimi alayım. Bu önlemlerden biri de araba kullanma çağına geldiklerinde bu işi onlara kimin öğreteceği. Baba olmanın bir yanı da 1-2 aylık planlar değil de önümüzdeki 30 yılı planlamak sanırım. Eh topu topu 14-16 yıl sonra her iki çocuğum da o yaşa gelecekler. Amanın bir şey kalmamış yahu!
İş araba kullanma planına gelince de, o zamana kadar teknoloji sürücüsüz araba kullanmayı gerektirmezse, Allah uzun ömür versin, babaannelerinin onlara araba kullanmayı öğretmesi. Böylece aman oğlum aman kızım yavaş gidin, hatalı sollama yapmayın, trafikte makastan uzak durun, kırmızı ışıkta geçmeyin vs gibi telkinlerde bulunup, bir yerden bir yere gidene kadar onlar için endişelenmeme hiç gerek kalmayacak. Zira canım annem otobanda dahi en sağ şeritten, hiçbir korna ve flaşöre aldırmaksızın ortalama 60 km hızla gidip, kırmızı ışıklara 1 km kala yavaşladığı için gözüm hiç yollarda kalmayacak! Ne oldu? Sıktım mı çocukları? Hayır! Sadece öğrenme süreçlerine hafiften müdahale ettim. Sanırım bu çözümü diğer branşlara da taşısam hiç fena olmayacak..