Beynimizde meydana gelen her hareket enerji üretimine neden olur. Duygularımızın bizi yönlendirmesi sonucu düşünce gücümüzde bir takım faaliyetler başlar. Beynimiz bu faaliyetler esnasında bile ortaya bir enerji çıkarır. Bu enerjiler beyin gücünün ortaya çıkmasını sağlar.

Beynimiz aslında bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü ve çok daha zeki bir yapıya sahiptir. Ancak; insanoğlu henüz tam olarak beyninin tamamını nasıl kullanması gerektiğinin yolunu bulamamış. Bizler beynimizin yalnızca küçük bir kısmını kullanabiliyoruz. Bunu gösteren araştırmalar var. Ancak beyin gücünü geliştirmenin bir çok yöntemi olduğu da araştırılmış ve bu araştırmalar sonucu olarak da bir takım sonuçlara ulaşılmış.

Beynimiz esasında evreni kapsayabilecek bir güce sahip olabilmesine rağmen, her insanın bu gücü birbirinden farklı ölçülerde kullanıyor olma kapasitesine de zeka adını veriyoruz. Aslında beyin gücünü geliştirme yöntemleri sayesinde de bizlerin zeka seviyemizi artırma olanağımız çok daha yüksek bir seviyede. Eskiden zeki olduğunu çocukluktan yana gösteren kişiler gerçekten yaşamlarında zeki olarak anılmaya devam ederlerdi. Ancak günümüzde beyin gücünün gelişimine katkı sağlayan unsurlar sayesinde zeka seviyesinde ciddi derecede artışlar meydana gelmiş. Beynimizin inanılmaz gücü sayesinde insanoğlu bunu da başarabilmiştir.

Beyin gücünün artırılmasında basit egzersizler, beslenme ve günlük yaşam standartlarının yükseltilmesi gibi etmenler yer alırken, aynı zamanda da ilk olarak beynin inanılmaz gücünün farkına varmak da gereklidir. Bunun için de geçmişte ve günümüzde insanlığın neleri başarabildiğine ve neleri başarabileceğine bakmak gerekiyor. Aynı şekilde insanların başaramayacakları hiçbir durum ve olay olmadığının, aynı zamanda da başarmak için yalnızca beyin olarak istemek gerektiğinin farkına varmak, insanoğlunun en güzel yapması ve yaşaması gereken olgulardan biridir.