Hemel, 2012 yılında Hollanda’da gösterime giren bir film. Bir çok yerde filmle ilgili yorumlara ve de eleştirilere baktığınızda porno ya da soft porno yazısını göreceksinizdir. Ama benden size tavsiye aldanmayın bu yorumlara.
Neden aldanmayalım diye soracak olursanız da her çıplaklığın ya da her sevişme sahnesinin sadece sexsells mantığıyla filmin içine konulmadığını belirtmek isterim. Kaldı ki her sevişme sahnesi illa ki porno değildir.
İnsanlar sevişir. İnsanlar hoşlandıklarıyla sevişir, hoşlanmadıklarıyla sevişir. Sırf ihtiyaç için de sevişilir. İnsanlar bir çok nedenle ya da nedensiz olarak da sevişir. Sevişmek için bir sebep aramamak gerekir. Ama bir an gelir ki insan sevgi açlığından bir arayış içine girdiğinden sevişir. O sevgi açlığı ki insanı yer bitirir. Dünyasını başına yıkar. Var olanı yok kılar… Bir yataktan başka yatağa sürüklenirsiniz. Sevgiyi tanımadığınız kollarda, tanımadığınız tenlerde, tanımadığınız, keşfetmediğiniz bedenlerde ararsınız da bulamazsınız. Bulamadıkça da daha bir kapanırsınız içinize… Daha bir sivrileşir diliniz. Espri anlayışınız, hayata bakış açınız değişir.
Siz karşınızdakilerden sevgi bekledikçe onlar sizi sadece kullanır. Yaralanırsınız. Yaranızıa her bir bedende merhem aranırsınız da bulamazsınız. İşte Hemel tam da böyle bir hayatın içinde sürüklenip gitmektedir. Annesinin yokluğunu yoğun ilgisiyle babası gidermeye çalışmaktadır Hemel’in… Ama o ilgi de nereye kadar devam edecektir?
Hemel’in babası bir gün aşık olur ve tarjik bir hayatın içinde yok olup gider Hemel.
Basit bir kurguyla kasvetli bir film Hemel. Bir çok kişinin sevmeyeceği, hatta ve hatta yadırgayacağı türde bir film Hemel…
Ben yine de izlemenizi tavsiye ederim.