Daha çocukken, Joel komşularının çimlerini biçerek kazandığı parayı biriktirerek bir "Vivitar Super-8" kamera satın aldı ve Ethan'la beraber, televizyonda izledikleri filmleri, komşu çocuklarını başrollerde oynatarak tekrar çekmeye başladılar.
Yahudi olduklarını anlamadığım bir şekilde tüm dünyanın çok iyi bildiği Coen Kardeşler 3 yaş arayla Minnesota’da doğmuş. Üniversitede çalışan iktisatçı bir baba ve sanat tarihçisi bir annenin çocukları olan Joel ile Ethan çocuk yaşlarda biriktirdikleri paralarla bir kamera alıp ünlü filmleri, dizileri kendilerince yeniden çekmişler. Joel New York’da film okumuş, Ethan ise Princeton’da felsefe. Tabi buna bağlı olarak Joel uzunca bir süre kameranın arkasındaki tek adam olmuş. Öyle ki Ethan Coen‘in yönetmen kimliğiyle ağabeyi Joel‘a katılması 2004 tarihli The Ladykillers‘a tekabül ediyor. Sonrasındaki tüm işlerde de yönetmen koltuğunda beraber yer almışlar zaten.
Sam Raimi‘yle tanışıp onun setinde çalışan Joel ve kardeşi için kendi filmlerini yapabilme aşamasına ulaşmak çok uzun sürmemiş açıkçası. Joel Coen‘in aynı zamanda eşi olan ve bugüne kadar 6 Coen Kardeşler filmine irili ufaklı rollerde karşımıza çıkan Frances McDormand‘ın beyazperdeye ilk adımını attığı Blood Simple ile başlamış herşey. Sonrası ise malum. Sayısız Cannes zaferi, sinema tarihine armağan edilmiş harikulade yapımlar. Özellikle 2000 sonrasında Intolerable Cruelty ve The Ladykillers ile büyük hayal kırıklığı yaratmış olsalar da Coen Kardeşler hala Amerikan sinemasının en heyecan verici yönetmenlerinden.