Yaşanmış gerçek olayları ve hayatları anlatan filmler beni her zaman çok etkilemiştir. Ekranda gördüğüm inanılmaz hikayelerin gerçekten bir zamanlar yaşanmış olduğunu bilmek, filme başka bir boyut kazandırıyor. Bazıları dehşete düşürüyor, bazıları ağlatıyor ve bazıları da uzun süre düşündürüyor.
Gerçek hayattan uyarlanan ve çok beğendiğim 10 güzel filmi sizinle paylaşmak istiyorum. Eğer henüz izlemediyseniz, çok şey kaçırdınız demektir. Tekrar söylemeliyim ki, gerçek hayattan uyarlanan film sayısı o kadar çok ki, hepsini sıralamak epeyce zaman alır. Bu nedenle, burada sadece benim beğendiklerimi bulabileceksiniz.
1- Raging Bull
1940′lı yıllarda boksta inanılmaz başarılara imza atan ve Sugar Ray Robinson’ı ilk rauntta deviren tek boksör olara tarihe geçen Jake LaMotta’nın hayatını anlatan mükmmel bir film. Filmi 1980 yılında yöneten Martin Scorese olunca, oyuncuların da Robert De Niro ve Joe Pesci olması şaşırtıcı değil.
Robert De Niro ve Joe Pesci bu filmde olağanüstü performanslar sergilemiştir ve film 2 Oscar ödülün yanı sıra 20 ödül daha almıştır.
2- A Beautiful Mind
ABD’li matematikçi John Nash’in hayatını anlatan “A beautifull mind” filmi “En iyi film” dahil olmak üzere, 4 Oscar ödülü almıştır.
Russel Crowe’un canlandırdığı John Nash, çok yenetekli bir matematikçidir, ancak devlet için şifre çözücü olarak işe başladıktan sonra, hayatı tamamen değişir.
1994 yılınd Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan John Nash’in hayatı gerçekten de izlemeye değer bir hayat. Şu anda 83 yaşında olan John Nash, “Number 23″ filminde olduğu gibi 23 sayısıyla takıntılıydı.
3- Schindler's List
Çekilen en pahalı siyah-beyaz film olarak tarihe geçen "Schindler's List", II. Dünya Savaşı sırasında emaye ve mühimmat fabrikası kuran iş adamı Oscar Schindler'in yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Steven Spielberg'ün yönettiği, Liam Neeson, Ben Kingsley ve Ralph Fiennes'in rol aldığı bu şaheser 7 Oscar Ödülü topladı.
II. Dünya Savaşı ile ilgili birçok film çekildi, birçoğu da gerçekleri anlatıyor, ama bunun kadar çarpıcı ve etkileyici olanını görmedim. Ödülleri fazlasıyla hak eden bir yapım.
4- The Insider
Karşımızda yine Russel Crowe ve yine muhteşem bir performans. "The Insider", Brown & Williamson için çalışmış olan ve bildiklerini anlatmaya karar veren Jeffrey Wigand'ın hayatını anlatıyor. Wigand, çalışma hayatında edindiği bilgileri bir televizyon programında anlatmaya karar verdiğinde, sigara şirketi karşı atağa geçerek Wigand'ın başını belaya sokmaya karar verir ve olaylar inanılmaz boyutlara ulaşır.
5- Into the Wild
Christopher McCandless, üniversiteden mezun olduktan sonra çılgın bir karar verir. Hayatını geride bırakarak ve birktirdiği 24.000 doları bağışlayarak, yanına pusula bile almadan vahşi doğada doğru yol alır.
Otostop çekerek Alaska'ya ulaşmaya çalışan McCandless'ın yol boyunca yaşadıklarını anlatan "Into the Wild" filmini Sean Penn yönetti. Emile Hirsch, McCandless rolünü canlandırdı ve büyük beğeni topladı.
Oldukça sakin seyreden filmde hayat ile ilgili güzel mesajlar veriliyor ve insan ister istemez McCandless'e özeniyor.
6- The Pianist
II. Dünya Savaşı'nı konu alan bir film daha. Ancak bu filmde daha çok tek bir kişinin hayatına yoğunlaşılmış.
"The Pianist" filminde Yahudi asıllı Polonyalı besteci ve piyanist Wladyslaw Szpilman'ın hayatı konu alınmış. Roman Polanski'nin yönettiği film, Szpilman'ın kendi yazdığı kitabından uyarlanmış.
Szpilman'ı canlandıran Adrien Brody "En iyi oyuncu" dalında Oscar Ödülü'nü alırken, Roman Polanski de "En iyi yönetmen" ödülüne layık görülmüştü.
7- The Damned United
Yıl 1974. Leeds United futbol takımı İngiltere Premiere League'i kasıp kavuruyor. Takımın başındaki teknik direktör Don Revie İngiltere Milli Takımı'nın başına geçince, Leeds yönetimi genç ve ukala Brian Clough'ı takımın başına getirir.
Brian Clough, inanılmaz ukala ve hırslı biri olarak yeni oyuncuları tarafından pek sıcak karşılanmıyor. Ayrıca Clough'ın Leeds'e karşı beslediği özel bir nefreti de var. Durum böyle olunca, Clough'ın Leeds macerası da çok uzun sürmeyecek gibi görünüyor.
2009 İngiltere yapımı olan "The Damned United", belki de gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörün kısa Leeds macerasını konu alıyor. Bu filmi izlemek için futbolu seviyor olmanıza gerek yok, çünkü bu film futboldan çok daha fazlasını içeriyor.
8- Goodfellas
Evet, doğru görüyorsunuz. Çoktan kült statüsüne ulaşmış olan "Goodfellas" filmi de gerçek hayattan uyarlanmış bir film.
Henry Hill isimli gangsterin hayatını konu alan filmde, Ray Liotta, Robert De Niro ve filmin belki de en akılda kalıcı karakterini canlandıran Joe Pesci oynuyor.
Onca mafya filmi arasında, kendisine ayrı bir yer edinmiş olan "Goodfellas", Nicholas Pileggi'nin romanından uyarlandı ve usta yönetmen Martin Scorsese tarafından çekildi. Joe Pesci ise, sırf "Funny How" sahnesi ile hak ettiği Oscar Ödülü'nü aldı.
9- Awakenings
Dr. Malcom Sayer, yeni göreve başladığı klinikte, neredeyse tamamen komada bulunan hastalar ile ilgilenmeye başlıyor ve kısa sürede inanılmaz bir keşifte bulunuyor. Hemen hemen hiç hareket etmeyen, konuşmayan hastaların refleksleri muhteşem şekilde çalışıyor. Dr. Sayer bunun üzerinde, hastaları iyileştirmek için yeni bir ilaç üzerinde çalışmaya başlıyor.
Dr. Oliver Sacks'ın kitabından uyarlanan bu filmde, Robert De Niro ve Robin Williams başrolleri paylaşıyor.
10- Born on 4th of July
Bir savaş filmi daha. Bu sefer II. Dünya Savaşı değil, Vietnam Savaşı ve Ron Kovic'in hayatı anlatılıyor.
Ron Kovic, son derece milliyetçi bir Amerikalıdır. Gönüllü olarak Vietnam Savaşı'na katılmaya karar verir, ancak ailesi tamamen farklı fikirde olduğundan aile içi tartışmalar kısa sürede başlar. Kovic, fikrini değiştirmez ve savaşa katılır.
Tom Cruise'un oynadığı ve Oliver Stone'un yönettiği "Born on 4th of July" Vietnam Savaş'ına eleştirel bir bakış sunuyor.