Klasik bir değiş vardır. Hediyenin küçüğü büyüğü olmaz denir. Doğrudur da bu ifade. Alınacak küçücük bir hediye karşıdaki kişiyi çok etkileyebilir. Onda, hayatta unutamayacağı bir anı etkisi yaratabilir. Henüz ilkokula giden bir çocuğun babasına alacağı bir kalem, değeri çok küçük de olsa babasının hayat boyu yanından ayırmayacağı, emekli olduğunda bile vitrininde tutacağı bir hediye olabilir.
Burada hediyenin ne zaman verildiği, hangi koşullarda verildiği, ne amaçla verildiği gibi birçok etken söz konusudur. En küçük bahanelerle bile hediye verilebilir.
Hediye alırken aslında bir başkasının beğenisine hitap edilmektedir. O kişi belki aileden biridir ya da çok yakın bir arkadaştır. Çok iyi tanındığı düşünülse bile yapılan hediye seçimi onu tamamen mutlu edecektir denemez. Önemli olan hediyeyi alacak kişinin kendini özel hissetmesidir.
O zaman seçim yapılırken özen gösterilmelidir. Hediye, her yerde satılmayan çok özel bir şey olmalıdır. Her yerde karşınıza çıkmayacak farklı tasarlanmış eşyalar da bir seçenektir. Hediye alınacak kişinin, yaşam standartları, yaşamında meydana gelen değişiklikler, o anda içinde bulunduğu sıkıntılar, hüzünler, mutluluklar hep hediye seçiminde bir kriterdir.
Bütün gününü bilgisayar başında geçiren bir arkadaşınız için alacağınız soğutma özelliği olan bir laptop masası onu çok mutlu edebilir. Çalışırken işten bir türlü başını kaldıramayan, bu yüzden de kahvesini ve çayını sıcak içemeyen bir arkadaşınız için alacağınız, içindekini sıcak tutan bir bardak, onu nasıl sevindirecektir.
Hatta, bel sıkıntıları yaşayan bir arkadaşınız için alacağınız, beli destekleyen ortopedik bir yastık, onun sağlığına verdiğiniz önemi göstermez mi? Hediyenin küçüğü büyüğü olmaz dedik ama yine de maddi olanakları iyi olan birine pahalı bir hediye almak yerine eğlenceli bir hediye almak daha uygun olabilir. Aynı şekilde durumu orta halli olan birine ise az da olsa değerli bir şey hediye etmek daha makbule geçebilir.