1. Erich Von Daniken – Yıldızlara Dönüş

Tanrıların arabaları kitabı ile ün salan UFO araştırmacısı Eric Von Daniken, Yıldızlara Dönüş adlı ikinci kitabını dolandırıcılık ve haksız kazanç sağlama suçlarından yattığı hapishanede yazdı.
2. Martin Luther King – Birmingham Hapishanesi'nden Mektup

Martin Luther King; adını duyduğumuzda akla gelen ilk olası şey ''I have a dream'' konuşması olsa gerek. Martin Luther King'in şiddet içermeyen ve silahsız bir protesto düzenlemesi yüzünden hapse girmesinden sonra 1963 yılında yazdığı, "Birmingham Hapishanesinden Mektup" adalet arayışının tutkulu bir göstergesi olmuştur...
3. Jean Genet – Çiçeklerin Meryem Anası

Jean Genet'nin hapishane ki mahkum dostlarından kağıt kalem dilenerek yazdığı romanı "Çiçeklerin Meryem Anası" beat kuşağını en çok etkileyen romanlardan biri olmuştur. Toplumda öteki kesimlerin, eşcinsellerin, fahişelerin ve buna benzer bir çok itilmişin arasında geçen bir roman, mutlaka okunmalı.
4. Oscar Wilde – De Profundis

Oscar Wilde’in Reading hapishanesinde yattığı sırada sevgilisi, uğruna hapis yattığı Lord Alfred Douglas’a yazdığı mektup, sahibine asla ulaşmamış, başkaları tarafından bulunup kitap olarak basıldığında gerçek okuyucusuna ulaşabilmişti. Edebi değeri yüksek bu mektupta geçen bir cümlede şöyle der. “keder, sevginin eli dışında hangi el değse kanayan bir yaradır. sevginin eli değince bile kanar, ama ızdırap vermez.”
5. Sabahattin Ali – Aldırma Gönül

Sinop Cezaevi’nde hapishane duvarlarına dalgalar vururken yazdığı bu şiir, şarkı haline de gelmiştir. Hatta bu şarkıyı bilmeyeni dövüyorlarmış.
6. Adolf Hitler – Kavgam

Bir zamanlar Türkiye’de de en çok satanlardan olmuş bir kitap. Hitler’in otobiyografisi olan kitap, Hitler’in planlarını, ideolojisini, fikirlerini ve vizyonunu gösteriyordu. Kitap aynı zamanda Hitler'in seçim propagandası olmuştu...
7. Boethius – Felsefe’nin Tesellisi

Hapse atılıp işkenceler görerek ölmesi tam bir Türk tipi olan Romalı filozof Boetius mahkemede yapamadığı savunmasını şimdiki zamanda bile güncelliğini yitirmeyen kitabında yapmıştır.
8. Gandhi – The Essential Gandhi

Hint devrimcisi olan Gandhi yaptığı büyük devrim ve gelişmelerle dünya tarafından takdir gören bir lider oldu ve yaşamının uzun süresini geçirdiği hapishanede yazdığı bu eserde, sivil itaatsizlik ve şiddet içermeyen eylemler hakkındaki görüşlerini ifade ediyor.
9. Nazım Hikmet – Yatar Bursa Kalesinde

Nazım Hikmet’in kendine acıyan Cahit Sıtkı gibi şairlere cevabı niteliğinde olan bir şiirdir.
10. Cervantes – Don Kişot

La Mancha’da yaşamakta olan 50’li yaşlarındaki bir centilmen olan Don Kişot şövalyeleri anlatan kitaplara takıntılıdır ve yazılan her şeyin doğru olduğunu sanmaktadır. Don Kişot Sancho Panza ve Rosinante ile birlikte şövalyelik günleri tasarlarken, etrafındaki insanlar onun yavaş yavaş delirdiğini düşünür. Don Kişot, yani Senyor Kesada; halkını ve vatanını çok seven bir insan olduğu için olsa gerek Sancho Panza’yı da yanına alarak Don Kişot oluyor. Kitapta da sözü edildiği üzere Don Kişot, mazlumları korur ve de kötülere göz açtırmaz.