Bebeğinizin rahat ve huzurlu bir şekilde uyuması da en az beslenmesi kadar önemli. İyi bir uyku, anne ve bebek için günün daha verimli ve eğlenceli geçmesini sağlar ve bebeğin gelişimini olumlu yönde etkiler. Büyüme hormonu en fazla uyku esnasında salgılandığından, sağlıklı büyümenin ilk şartı da sağlıklı bir uyku uyumaktan geçer. Hal böyle olunca, bebeğinizin en fazla zaman geçireceği yatağının da belli koşulları sağlayacak şekilde düzenlenmesi önem kazanır. Uzun lafın kısası ” bebek yatağı nasıl olmalı “  sorusu  bebek bekleyen adaylar ya da bebek sahipleri için yanıtlanması gereken en önemli sorulardan biri.

Genellikle, yumuşak yatakların bebekler için daha rahat olacağı düşünülse de, doktorların tavsiyelerine göre orta sertlikte yataklar bebeğiniz için yeterince sağlıklıdır, üstelik çok da pahalı bir yatak olmasına hiç gerek yok. İyi bir bebek yatağının göstergesi, fiyatından çok yatağın ve karyolanın taşıdığı özellikler. İdeal bir bebek yatağı ve karyolası nasıl olmalıdır, sizin için derledik…

İdeal bir bebek yatağı nasıl olmalı?

Uzmanların tavsiyelerine göre, çok sert bir yatak bebeğin kaslarını yorarak uykuya dalmasını zorlaştırırken, çok yumuşak bir yatak da ağız ve burnun içeri gömülerek nefes almasını zorlaştırabilir. En uygunu orta sertlikte yarı ortopedik bir yataktır.

Yün ve pamuk dolu yataklar bakteri barındırabilir, bu nedenle sünger veya yaylı yatakları seçmekte fayda var. Sünger yatakların köşeleri zamanla aşınıp, boşluklar oluşturabileceğinden, yatağı belli aralıklarla kontrol edin. Küçük bir ek bilgi; yaylı yataklar sırt için iyi bir destek oluştururken, taşımak için ağır olabiliyor.

Peki ya karyolamız?

Alacağınız bebek yatağı yatak karyolanın içine tam olarak oturmalı, bebeğinizin kol ve bacaklarının sıkışabileceği boşluklar kalmamalı. Yatağı karyolanın bir ucuna doğru ittiğinizde, karşı tarafta yatak ile karyola arasında oluşan boşluk 3.80 cm’den fazla olmamalı.

Karyola, devrilmeyecek kadar ağır ve sağlam olmalı. Malum, bebekler ilk doğdukları günkü gibi kalmıyorlar. Bebeğiniz büyüdükçe hareketliliği artacak, karyolası da bebeğinizin atlama zıplama hareketlerine dayanıklılık gösterebilmelidir. Karyolanın parmaklıkları da bebeğiniz büyüdüğünde atlayamayacağı yükseklikte, yani en az 60 cm olmalıdır.

Gelelim karyola parmaklıklarının özelliklerine; parmaklıkların arası 2.5 cm’den dar, 6 cm’den geniş olmamalıdır. Bu çocuğunuzun el-kol ve bacaklarının sıkışmasını ve bacaklarını rahatlıkla parmaklıklardan sarkıtmasını önler. Parmaklıkların açılma mekanizması mutlaka iki taraftan açılmaya uygun olmalı, tek taraftan müdahale ile açılması mümkün olmamalı. Açma mekanizmasının bebeğin kolayca ulaşamayacağı yerde, altta olması daha uygun olur.

Son olarak;  karyolada keskin-sivri köşeler veya bebeğe batıp zarar verecek kıymıklar olmamasına dikkat edin.

Gelelim diğer güvenlik önlemlerine…

Bebeğinizin karyolasını koyacağınız yer önemli. Herhangi bir tehlike yaratmaması açısından, karyolayı pencerenin, perdenin ya da bebeğinizin tırmanmasına yardımcı olacak hiçbir eşyanın yanına koymamaya özen gösterin.

Koruyucu yastıklar, bebeğinizin karyolanın sert tahtalarıyla olan direk temasını engeller ve bu açıdan faydalıdır. Ancak karyolanın içine, kenarına koruyucu olarak konanlar hariç çok ince bile olsa yastık konmamalıdır. Çünkü, küçük bir bebeğin hareketleri, bir yastığı güvenli şekilde kullanabilecek kadar gelişmemiştir ve bu yastıklar kolaylıkla bebeğinizin nefes almasını engelleyebilir. Koruyucu yastıkların arkalarında bulunan bağları sayın. Bu yastıkların en az 6 yerinden bağlanabileceklerine emin olun. Böylece, bebeğiniz uyurken yastıkların onun üstüne düşmesini engelleyin.

Yastıkların etiketlerini kontrol edin. Yastıkların, çarşaf ve battaniyelerin de yanıcı özellikte olmamasına dikkat edin.

Eh, bir de temizlik var tabi!

Çarşaf ile yatak arasına sıvı geçirgenliğini önleyecek bir koruyucu takmakta fayda var. Yatağın daha temiz kalması açısından yıkanabilir yatak koruyucu kullanın ya da yatağı yumuşak bir örtü ile kaplayın. Böylece kusma, çiş gibi sızıntıların yatağa geçmesini önler ve oluşabilecek koku ve bakterilere de engel olursunuz.

Tüm bunları sağladıktan sonra, geriye bebeğinizin uyutulması kalıyor. O da başka bir yazımızın konusu olsun.