Beslenme canlıların en önemli fiziksel ihtiyacıdır ve doğumdan ölüme kadar devam etmektedir. İnsanın sağlıklı bir şekilde yaşamını devam ettirebilmesi için düzenli bir şekilde beslenmesi gerekmektedir. Düzenli beslenme ise kişinin gün içersindeki harcadığı enerji kadar besin tüketmesidir. Tüketilen besin daha fazla olduğunda bu fazla kilo ve şişmanlık olarak kişiye geri dönmektedir.
Son yıllarda bireylerin çok fazla kilo alması ve çok az hareket etmesinden dolayı obezite hastalığı ilerleme kaydetmiştir. Obezite hem kişinin hareketlerini ve sosyal yaşamını etkilemek de hem de birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Dünyada yaklaşık olarak 3 milyon insan her yıl fazla obezitenin yol açtığı sağlık problemleri yüzünden hayatını kaybetmektedir. Obezitenin neden olduğu hastalıklardan bazıları Hipertansiyon, Kroner arter hastalığı, diyabet, kalp yetmezliği, kısırlık, uyku problemleri ve depresyon, aşırı tüylenme, solunum problemleri, Polikistik over sendromu, kolesterol, Kalın bağırsak ve meme kanseri riski, gut hastalığı, şeker hastalığı sayılabilir. Özellikle kalp ve damar hastalıklarında büyük bir etkisi olan obezite kalp krizine neden olabilmektedir.
Şişman kadınların daha az hareket etmelerinden ve fazla yağ tabakalarının bulunmasından dolayı doğumları daha zor gerçekleşmektedir. Bütün bu sağlık problemlerinin dışında fazla kilolar en büyük zararı kişinin psikolojisine vermektedir. Fazla kilolarından şikâyetçi olan bireylerde öz güven eksikliği, çevreden uzaklaşma ve içine kapanma, yemek yeme problemleri obeziteli hastalarda en sık görülen rahatsızlıklardır.