Kaybetmekten korktuğun her ne varsa, ondan vazgeçebilmek için kendini eğit. –Yoda

Pahalı bir akıllı telefon sahibi olunca yapılan ilk iş, bu bebeği korumak için süslü bir kauçuk kapak, ekran jelatini ya da deri kılıf satın almaktır. Bir arkadaşımın işi abartıp, Zeytinburnu demirciler sitesinde tasarlanmış gibi duran, vidalı somunlu bir metal çerçeve kullandığını biliyorum. Telefonun kendisi 100 gram ki o zariflikte yapmak için milyarlar harcanıyor–, adamın üzerine geçirdiği ‘zırh’ 200 gram. Neymiş efendim, düşüyormuş. Kimisinin de o janjanlı kılıflar hoşuna gidiyor. Aslında sıradanlıktan kurtulup bir ‘duruş’ sergileniyor.

Eğer ‘elden düşüyor’ iddiasıyla bu yan ürünler alınıyorsa, kardeşim öncelikle niye düşürüyorsun diye sormak lazım. Düşürme! Biraz daha dikkatli ol. Herhalde sen otobüste bir yandan akrobasi yaparken bir yandan tek el mesaj yazanlardansın. Bu kadar telefona bağımlı olma istersen?

Peki farz edelim gerçekten de dalgınlıkla düşüyor. Peki efendim, hemen bir düşmede tuzla buz mu oluyor bu alet? Tabii ki hayır. Belki birkaç çizik ya da göçük. Ha pardon, o zaman da ikinci el değeri düşüyor değil mi? Doğru ya, sizin cihazın üç sene sonraki piyasası da 25 bin liraydı zaten. Aman dikkat, jelatinsiz sakın kullanmayın, mazallah çizilir mizilir, sonra satarken zarar edersiniz.

Sahi, bir telefonun üzerine bu kadar titremek doğru mu? Aslında şöyle sormak lazım: üzerine titremeye değecek kadar kıymetli ne var ki hayatta?

Bir gün Buda, keşişleriyle beraber yemek yerken, yanlarına telaşla bir çiftçi gelir. Yüzünde çok üzgün ve endişeli bir ifadeyle anlatır: “Efendim, başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Ben şimdi ne yapacağım! Bu sabah 12 ineğim kaçmış, onları bulamıyorum. Üstelik bu seneki tüm ekinimi de böcekler telef etti. Ben artık bitmiş bir adamım!”… Buda, inekleri görmediklerini söyler. Çiftçi gidince, Buda keşişlere dönerek şöyle der: “Biliyor musunuz, siz dünyanın en mutlu insanlarısınız. Kaybedecek ne ineğiniz ne de ekininiz var!”

En güzel telefon koruyucu, hiç alınmayandır. Şimdi lütfen, pek kıymetli telefonunuzu çizdirme korkunuzu yenin ve o gereksiz kılıfı ya da jelatini çıkarıp atın. Yaptınız mı? İşte şimdi telefonunuz minimalist oldu. Üstelik bir korkunuzu daha yendiniz. Tebrikler.