Her sene yazın yaklaşmasıyla birlikte “Aşırı sıcaklar geliyor!” , “Son yılların en sıcak yazı!”, “Kavurucu sıcaklar!” manşetleriyle karşılıyoruz.

Her sene yazın yaklaşmasıyla birlikte “Aşırı sıcaklar geliyor!” , “Son yılların en sıcak yazı!”, “Kavurucu sıcaklar!” manşetleriyle karşılıyoruz. Sondaki ünlemler çok anlamlı; felaketin habercisi.. Henüz haberi okurken dökülmeye başlayan terler ‘yazı’yı  daha da korkutucu hale getiriyor. Şimdi bunları söyledikten sonra 2016 yazında beklenen sıcaklıklardan bahsetmem biraz tuhaf olacak ama rahat bir nefes alıp gülümseyerek sayfayı kapatacağınızın sözünü veriyorum.

Araştırmacılar her yıl beklenen aşırı sıcakların, Mart 2016’da güneşteki artan lekelerden dolayı bu yaz kendini göstereceğini söylüyor. 11 yıllık periyotlarla tekrarlanan güneşteki aktivelerin bu yıl artacağı bu nedenle de hava sıcaklıklarının %75 oranında mevsim normallerinin üzerinde geçeceği bildiriliyor.  Bu iklim değişiklikleri beraberinde birçok olumsuzluğu getiriyor.  Solunum yolu hastalıkları bunlardan en önemlisi. Sıcak havalar nedeniyle artan ozon gazı zatürre, astım ,bronşit  gibi hastalıkları tetikliyor. Bu sıcaklıklar nem ile de birleşince kalp hastalıklarını da etkiliyor ve kitlesel ölümlerle sonuçlanabiliyor. Güneşteki hareketliliğin uydulara, haberleşmeye, elektrik ve yüksek enerji hatlarına etkileri de cabası.

Biraz yüzlerimiz asıldı farkındayım ama bunları bilmekte yarar var. Şimdi gelelim güzel habere. Yeşil alandan yoksun , düzensiz kentleşmenin yaygın olduğu şehirlerde hava sıcaklığı kırsal alana göre çok daha fazla hissediliyor ve olumsuz etkiler gösteriyor. İşte bu sıcaklıklardan en az etkilenmek için ülkemiz bir cennet. Doğanın en yeşili, denizin en mavisiyle boyanmış şehirlerimizde güneşin zararlı etkilerini yok etmek mümkün. Şimdi gözünüzü kapatın haritadan şehrinizi seçin sıcaklıkları sıcak bir tatile çevirecek planınızı beraber yapalım…