Hızlı okuma, okuduğunuz metinleri, kitapları, dergileri, gazeteleri, mesajları bunun gibi şeyleri gözümüzle ve beynimizle okuyabilme tekniğidir. İnsan okuma esnasında göz, satırlar üzerinde soldan sağa doğru kayarken göz her kelime üzerinde duraklar. Bu yapılan duraklamalar sırasında aynı fotoğraf makinesine benzer bir şekilde gördüğü kelimenin resmini çekerek beyne gönderir. Bu oluşan kelimeler manaya dönüştürülerek fikirler ortaya çıkar. 

Normal insanlarda beyin anlama işi, insan sesine dayalı ve içerden okuma tarzı olduğu için dakika başına daha az kelime okur. Hızlı okuma tekniğinde ise dakika başına daha çok kelime ile anlama oranının daha da artırılması sağlanmaktadır. Yapılan istatistikler sonucu, sağlıklı bir insan gözü dakikada 8 bin kelime göre bildiği gibi insan beyni saniyede 75 bin kelime düşünebiliyor. İnsanın sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarmak yöntemi hızlı okuma tekniğini kullanmakla mümkündür. 

İnsan beyni çok hızlı çalışır. Göz ise beyne daha yavaş bilgi gönderir. Bundan dolayı beyinle göz arasında uçurumun olmasından dolayı insanın dikkati çok rahat ve kolay bir şekilde dağılmasına sebep olur. Bu nedenle hızlı okumada amaç gözün görebilme ve okuma hızını beynin algılama ve anlama hızına yakınlaştırarak dikkatin dağılmasını önlemek ve konsantrasyonu sağlamaktır. Yapılan araştırmalara göre insanın öğrendiği bilgilerin yüzde 80-85 civarında, okuyarak kazandığı ortaya çıkmıştır. Bu durumda zamanda çok hızlı okuma ve anlama teknikleri öğrenmek gerekir. 

Özellikle asrımız ilim ve fen asrı olduğu için her bilgiye hızlı bir şekilde hazırlanıp önümüze konmuştur. Ulaşmanın yolu da okumaktır. Halbuki yavaş okuduğunuz için çok bilgiye ulaşabilmek mümkün olmuyor. Bunun için hızlı okuma tekniklerini öğrenmek, uygulamak en iyi çözümdür. Hatta yurtdışında ve ülkemizde politikacılar iş adamları yöneticiler ve öğrenciler kurslara katılarak hızlı okumayı ve anlamayı öğrenmek için çalışmaktadırlar.