Atatürk ölmeden önce Mu kıtası halkı Türklerin atasıdır ve onları araştırmamızı söylemiştir. Bu vasiyet gibi kalsa da Atatürk o zamanda bu konuyu araştırmak için bazı kişileri görevlendirmişti.Bu araştırmacılar Atatürk’e çok önemli bilgiler ile döndüler. Bunların en önemlisi güneş dil teorisinin ana kaynağı olan dil benzerlikleriydi.
Bu zamana kadar bulunan bulgulara göre Mu kıtasından kaçan insanları en iyi betimleyen bir çok halk ve topluluk görünüyor. Bunlar arasında en eski uygarlıklardan olan Maya uygarlığı, Mısır uygarlığı Mu halkına neredeyse bir ışık tutuyor. Mısır ve Maya tapınaklarının benzerlik göstermesi bu iki toplumun bir yerden beslendiği konusunu bize sunuyor. Bu topluluk Mu topluluğuydu ve dil ve kültür bakımından birbirine çok fazla benziyorlardı.Atatürk Maya uygarlığını inceletmesi için yolladığı elçi aslında Türklerinde o topluluklarda ki kullanılan dillere yakın bir dil kullandığını ortaya koymuştu. Mesela “tepe” sözcüğü Maya dilinde “tepek” olarak geçiyordu. Bir çok sözcük bu raporlarda bulunuyor. Ayrıca son zamanlarda uydu görüntüleriyle ortaya çıkan ve sonra araştırmalara konu olan Orta Asya’da ki Türk piramitleri Maya, Mısır ve Türk topluluklarının birbirine ne kadar benzediğini ortaya koyuyor. Güneş dil teorisine göre Türkçe en köklü dil olarak sunuluyor ve bir çok sözcük hem Sümerlilerin kelimelerine hem de Maya’ların kelimelerine benziyordu.
Son zamanlarda Mu kıtası araştırmalarında biraz daha hızlı sonuçlar alınıyor. Okyanusta ki tahmin edilen bölgelerde yapılan araştırma dalışlarındabir çok heykel ve taş yapı bulundu. Denizin dibinde olan araştırmalar çok zor ve yavaş ilerlediği için bu araştırmaların kesin bir bilgi birikimi oluşturmasıdaha yıllar alabilir.