Avrupa'daki sığınmacı krizi ve konuya ilişkin AB ile Türkiye arasında yapılması öngörülen anlaşma İspanya'da tartışma konusu oldu.
İspanya'da 20 Aralık'ta yapılan genel seçimlerin hemen peşinden hali hazırda hükümetin kurulamamasından dolayı politik belirsizlik devam ederken, 17-18 Mart'ta Brüksel'de yapılacak Avrupa Birliği Konseyi devlet ve hükümet başkanları doruğunda İspanya'nın tavrının belirlenmesi için Meclis AB Karma Komisyonu'nda bir toplantı yapıldı.
Meclis'teki tüm siyasi parti grupları, Suriyeli sığınmacılarla alakalı AB ve Türkiye arasında yapılacak bir anlaşmaya, yalnızca beynelmilel legallik içermesi halinde destek olunması istikametinde karar aldı.
Hükümet kurmak için yapılan müzakerelerde ciddi ilerleme kaydedemeyen ve son 3 aydır mecliste yapılan seanslarda bir hayli konuda karşıt görüşlerde olan siyasi partilerin, sığınmacı krizinde ilk defa ortak tavır göstermeleri dikkati çekti.
İspanya'yı mevcut Başbakan Mariano Rajoy'un temsil edeceği AB Konseyi toplantısında ülkenin alacağı tavırla alakalı Meclis AB Komisyonu'nda konuşan AB ile ilişkilerden mesul Devlet Sekreteri Fernando Eguidazu, "Anlaşma dahilinde yapılacak her türlü hareket sığınma hakkı talebine, beynelmilel ve Avrupa yasalarına saygılı olmak zorunda. İspanya, bunlara uymayan hiçbir şeyi kabul etmeyecek" diye konuştu.
Mülteci krizinin aşılması, AB hudutlarının savunması ve Schengen anlaşmasının içerdiği serbest dolaşımın garanti edilmesi için AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok ehemmiyetli olduğuna dikkati çeken Eguidazu, "Türkiye'nin işbirliğine ihtiyacımız var. Türkiye ile yapılacak rastgele bir anlaşmanın mantığa uygun olması gerekir ve bu anlaşma 'bedeli ne olursa olsun' şeklinde olmaz" dedi.
Mülteci krizi İspanya'daki sivil toplum kuruluşlarını (STK) da harekete geçirdi. "Oxfam Intermon" isimli STK, mültecilerin geri kabulü konusunda AB ve Türkiye arasında varılan mutabakata itiraz eden ve mültecilerin legal haklarını müdafaa ettiği teşebbüsünde 6 gün içinde topladığı 108 bin 130 imzayı bugün meclise sundu.
Oxfam Intermon'un teşebbüsüne İspanya'daki tüm politik partiler de destek oldu. Ayrı olarak Caritas, Amnistia Internacional, Accem, Cear, Medicos del Mundo, Save the Children gibi bir takım STK'lar İspanya Dışişleri Bakanlığı'nın Madrid'deki binası önünde sembolik olarak mülteci çadırı kurarak, mevcut haliyle Türkiye ve AB arasında varılan mutabakata itiraz ettiklerini müdafaa eden bir eylem yaptılar.
Diğer taraftan mültecilerin geri kabulüyle alakalı AB ve Türkiye arasında varılan mutabakata "Hayır" demek için ülkedeki sol görüşlü politik partiler (Sosyalist İşçi Partisi, Podemos, Birleşik Sol başta olmak üzere), liberal görüşlü Ciudadanos ve 120 kadar işçi sendikası ve STK'nın çağrısıyla bugün İspanya'nın 55 şehrinde gösteri tertip etti.
Gösterilerde okunan manifestoda, AB ve Türkiye arasında varılan mutabakatın "İnsan Hakları Global Beyannamesi, AB Temel Haklar Bildirgesi ve sığınmacıların adli vaziyetine değin Cenevre Sözleşmesi'ni çiğnediği" müdafaa edilip, bu vakte kadar müdafaa ettiği değerleri ayrıldığı gerekçesiyle AB tenkit edildi.
