Kadim medeniyetlere başkentlik yapmış olan muhteşem yarım adanın ortasında bulunan İstanbul Yerebatan Sarayı M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Saray’ın su ihtiyacını karşılamak üzere inşa ettirilmiştir. 9.800 m2′lik bir alanı kapsayan devasa bir yapı olan Yerebatan Sarayı, her biri 9 m yüksekliğinde 336 adet sütundan meydana gelmektedir.
Yapıldığı tarihten bu güne kadar birçok onarım görmüş olan Yerebatan Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde iki kez restore edilmiştir. 1987 yılında İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ziyaret açılmış olan saray, 1994 yılında büyük bir onarım görmüştür.
İstanbul’da Yer Altında Bir Saray
Ayasofya Müzesi’nin batı yanındaki küçük bir binadan giriş yapılmakta olan İstanbul Yerebatan Sarayı şehirdeki en büyük kapalı sarnıç olma özelliğindedir. Sarnıcı oluşturan büyük sütunların suyla birlikte oluşturduğu muhteşem görsellik nedeni ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Mitolojik hikâyeler de konu olan Yerebatan Sarayının kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılmış olan iki Medusa başı, Roma Çağı heykeltıraşlık sanatının muhteşem güzellikteki örneklerindendir. Medusa ile ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılmakta ve Saraya olan ilgiyi artırmaktadır.