Her günü mutlu geçen, sonsuza kadar sürebilecek, tarafların birbirini anladığı bir ilişkiyi kim istemez ki? Ama günümüz dünyasında bu ne kadar da zor görünüyor… Her yerde boşanma davaları, birbirinin yüzüne eften püften sebeplerden bakmayan sevgililer, kırık kalpler… Halbuki güzel bir ilişkiye sahip olmak hiç de zor değil. İşte hayalinizdeki ilişkiye ulaşmanız için uygulamanız gereken en temel 4 davranış!
1- Farkındalık
Her şeyden önce, etrafınıza bakmayı öğrenin. Derin düşünebilmek ve çıkış yolları bulabilmek her zaman sizi zor durumlardan kurtarır. Güzel anları mükemmel hale getirir. Bir şeyi yapmadan önce, bunu başka nasıl yapabilirim diye düşünmelisiniz. Bu hem kendi potansiyelinize ulaşmanızı sağlar, hem de sevdiğiniz kişi için uğraşabileceğinizi gösterir. Seçeneklerinizin her zaman farkında olursanız, sonradan oluşabilecek problemlerin de hemen çözümünü bulabilirsiniz!
2- Kabul Etmek
Değişikliklerin, etrafınızda olan şeylerin, sizin etkinizle oluşan şeylerin farkına vardıktan sonra yapabileceğiniz en iyi şey, bunları kabul etmek. Görmeyi ve kabul etmeyi bilmek, açık bir insan olmak demektir. Dünyaya karşı sırları olmayan, içten bir insan her zaman işinde de ilişkilerinde de başarılı olur, çünkü kimseden korkusu yoktur, kimsenin de ondan korkmasına gerek yoktur.
3- Takdir Etmek
Karşımızdakini ve kendimizi takdir etmek, ilişkimizde mutluluğa ve yakınlığa açılan kapıdır. Sonucu ne olursa olsun, güzel bir şey gördüğünüzde takdir etmeyi bilmelisiniz. Yaptıklarının, hareketlerinin ve davranışlarının beğenildiğini hisseden insanlar daha cana yakın ve mutlu olurlar. Yaptıkları iyi şeyleri de tekrar etme eğilimindedirler. Yani güzel bir durum yaşandığında, bunu takdir ederseniz, bir dahakinde daha güzel bir şey yaşayabilirsiniz!
4- Karşılıklı Anlaşma
Güzel bir ilişki için sadece tek tarafın uğraşması yeterli olmayacaktır. Karşılıklı anlayış ve ödün verebilme yetisi bir ilişkinin olmazsa olmazıdır. Karşınızdaki insanın çabalarını boşta bırakmamalısınız, kendi çabalarınızı da asla boşaymış gibi hissetmemelisiniz. Eğer böyle hissediyorsanız, çok büyük bir yanlış var demektir. Fakat ne olursa olsun, ilk adımı atmak ayıp değildir!