1. Özür Dilemek
Her insanın zorlandığı bir eylemdir. Aşık olan için özür dilemek ne kadar normalse, bir patron için de çalışanından yeri geldiğinde özür dilemesi özür beklemesinden dahi daha doğal karşılanmalıdır.
2. Yıllık Performans Görüşmeleri
Aslında performans görüşmesi dediğimiz, “ne yapıyorsun? neler hissediyorsun?” muhabbeti yılda birden fazla defa, yeri geldikçe yapılmalıdır. Çalışanına 15 dk ayıran bir patronun bu süreden başka kaybedeceği hiç birşey yok.
Hem çalışanınızın güvenini, sadakatini kazanmak hem onun performansını, hedeflerini revize etmek için müthiş fırsat büyük kesim tarafından boşa zaman görülür. Çalışan adamı dürtmenin anlamı yoktur?!
3. Fikirleri Dinlemek
Ne kadar bürokratik ve sıkı bir yapı da olsa, çalışanların beyinlerindeki ince ve kurtarıcı fikirleri dinlemekte fayda var. Onların söyledikleri işin büyük resminde işe yaramaz da olsa aklınızdaki bulanık küçük resme anlık bir zoom yapmaya fayda sağlayacaktır. Fikrinin alındığını bilen çalışanın özgüven artışı da cabası.
4. Geliştirme Planı
Çalışanlarını robot değil, bir ağaç olarak gören, onun yetenek ve tecrübelerini sulamak için zaman ve gözlem süreci ayıran patron olmak! İşte onlar mentordur. Onlar size sadece delegasyon ve paslama üzerinden iş atamaz.
Onlar size uyan projeler verir, sizi geliştirecek eğitimler ayarlar, sizin yeteneklerinizi açığa çıkaracak fırsatlar sunar. Özetle adama iş değil işe adam bulurlar!
5. Diyet İstemek
Duyanlarınız olmuştur. “Ey çalışan sana geçen ay eşinin hastalığında izin vermiştim, şimdi geri ödeme zamanı. Bu kıyağıma karşılık haftasonu çalışmanı istiyorum.”
Bu denli açık bedel ödeme davranışları (call in favor) hiç hoş olmaz, çalışanın gözündeki saygınlık ve güven düşer. Borç dahi verirken geri ödemesi düşünülmeden verilmelidir.
Eğer sonradan karşısına çıkarılacak bir iyilik yapılacaksa baştan yapılmasa daha iyidir.
Özetle ideal patronlar alan değil veren taraf olmalıdır.