1. Deinotherium
Bu fil benzeri hayvanı ilginçyapan sadece devasal boyutları değil, aynı zamanda çene yapısı... Bildiğimiz filden daha uzun bir çenesi ve aşağıya doğru eğimli dişleri var. Bu dişleri toprağı kazmak için kullanıyor. 3.5 ile 4.5 metre arasında boyları değişen bu hayvanlar, yeryüzünde yaşamış en büyük memelilerden biri.
2. Therizinosauridaes
Bu uzun boyunlu ve büyük pençeli dinozorlar tamamen otçuldurlar. Bazılarının derisi tüylerle kaplıdır. Günümüze kadar ulaşmış fosillerine de rastlanan bu türün en önemli özelliği, yaklaşık 1 metre uzunluğundaki pençeleridir.
3. Epidexipteryx
Kuşlara çok benzeyen bu dinozorların, ilk zamanlarda kanatlarında hiç tüy yoktu. Sadece kuyruklarında 4 tane uzun tüy bulunuyordu. Kanatlarının uçamaya elverişli bir şekilde evrimleşebilmesi için, birkaç milyon yıl kadar beklemesi gerekti. Maksimum 25 cm’e ulaşabilen boyları ile dinozor türünün en küçük üyelerindendir. Yani bir güvercin kadar.
4. Epidendrosaurus
Epidexipteryx ile aynı familyadan olan bu kuş benzeri dinozor da, bilindiği kadarıyla ağaçlarda yaşamaya adapte olmuş ilk dinozordur. Tuhaf olarak ortadaki tırnakları oldukça uzundur ve büyük ihtimalle toprağı kazıp küçük böcekleri yemek için kullanıyorlardı.
5. Microraptor
Bu kuş benzeri dinozor uçamamasına rağmen 4 adet kanada sahip. Kanatlarını havada süzülmek için kullanan bu dinozor, daha sonrasında uçma yetisini de kazanmış. Günümüze kadar ulaşmış bir fosili, başka bir ilkel kuş olan Yanorsis ile karıştırılarak sahte bir fosil yaratılmış ve bunun kuşlarla dinozorlar arasındaki kayıp halka olan archeoraptor olduğu ileri sürüldü. Bu fosilin sahte olduğu haber kamuoyuna sızmandan önce farkedilmesine rağmeni National Geographic bu sahte fosil haberini yayınladı.
6. Longisquama
Önceleri sırtında kuyruk benzeri uzun tüyleri bulunan küçük bir kertenkeleye benzeyen bu dinozor, daha sonraları kuşa doğru evrimleşmiş. Longisquamanın bu evrimi, kuşların sürüngenlerden evrimleştiği düşüncesini ortaya atmış. Bazı bilim adamları bunun sadece bu türe ait bir durum olduğunu savunurken, bazıları da longisquamanın sırtındakilerin tüy değil sadece fosile karışmış eğreltiotları olduğun savundu. Bu yüzden kuşlarla sürüngenler arasındaki bu tez hiçbir zaman daha ileriye gidemedi.
7. Tanystropheus
Bu 6 metre boyundaki sürüngenin sadece boynu 3 metre uzunluğunda. Fosillerde yapılan araştırmalar, bu sürüngenin balıkla beslendiğini ortaya çıkarıyor. Fosiller sulak bölgelerde bulunuyor ve midelerinde o döneme ait deniz canlıları tespit ediliyor. Büyük ihtimalle sahilde durup uzun boyunlarını suya daldırıp besleniyorlardı veya hem karada hem suda yaşayabilen canlılardı.
8. Sharovipteryx
Microraptora benzeyen bu sürüngen de uçamıyor ama süzülüyor. Arka ayaklarından 2 kanadı ve ön ayaklarında 2 küçük kandı bulunan bu sürüngenin, bazı bilim adamlarına göre Pterosaurslarla yakından akrabalığı bulunmaktadır.
9. Nyctosaurus
Kanadında pençesi bulunmayan tek dinozor olan bu tür, 2003 yılında ilk olarak tespit edildi. Geyik boynuzuna benzeyen büyük boynuzlarını, havada süzülmek için kullandığı ileri sürülmüştü. Fakat yapılan araştırmalardan sonra, boynuzların uçuşuna yardımcı değil daha çok engel olduğu ortaya çıktı. Yani sadece işlevsiz büyük boynuzları var o kadar.
10. Pterodaustro
Tuhaf bir şekilde bu dinozorda, balinalarınkine benzer dişler bulunmaktadır ve büyük olasılıkla o dişleri küçük deniz canlılarını yemek için kullanmaktaydı. Günümüzdeki hayvanlardan en çok flamingoya benzemektedir.
11. Dunkleosteus
Okyanuslarda yaşamış en korkunç hayvanlardan birisi olan bu balığın boyu 11 metreye kadar ulaşabilmektedir. Zırhlı suratı ve çene yapısıyla kurbanlarına tarihteki en güçlü ısırıklardan birini tattırıyordu. Avını dişlerle değil gaga benzeri ağzıyla yemekteydi.
12. Stethacanthus
Köpekbalıkları 400 milyon yıldır yaşamaktadırlar. Çok fazla evrim geçirmemiş olmalarına rağmen bir takım değişikler mevcuttur. Bir köpekbalığına göre oldukça büyük bir kafası olan bu türün sırtında, üzeri küçük dikenlerle kaplı örs benzeri bir yüzgeç vardır.
13. Helicoprion
Spiral çene yapısından ötürü, fosilleri bulunduğundan kabuklu bir hayvanın fosili olduğu sanılmış. Daha sonra yapılan araştırmalar bunun bir kabuk değil, girdap şeklinde dişler olduğunu ortaya çıkarmış. Gövdesi kıkırdaktan oluştuğu için ve kıkırdak kemik kadar uzun yıllar boyu fosil olarak kalamadığı için kafadan gerisi biraz tahmine dayanmkatadır. Kimileri bu dişlerin yüzgeçte olduğunu söylüyor, kimileri de kuyrukta. Ama en yaygın görüş çenesinde olduğuna dair. Bir köpekbalığının ağzından bulunan tüm dişlerle burda da bulunmakta. Eskiyen dişler hemen düşüyor ve yerine daha yenisi, daha keskini çıkıyor. Hala cevaplanamamış tek soru şu: Bu kadar dişi ağzında nereye koyuyordu?
14. Deinocheirus
2.5 metrelik kolları bulunan bu dinozorun, günümüze kadar sadece kolları fosil olarak kalmış. Bazıları bu kolları kendilerinden büyük dinozorları avlamak için kullandıklarını söylüyor, bazıları sadece savunma amaçlı olduğunu söylüyor, bazıları da ağaçlara tırmanmak için kullandıklarını söylüyor. Fosilinde gövdesi bulunmadığı içini bu tür hakkında da birçok cevapsız soru bulunmkatadır.
15. Amphicoelias fragillimus
Edward Drinker Cope tarafından bulunan bu fosilde, sadece bir omur parçası bulunuyordu. Uzunluğu 1.5 metreydi ve eğer tamamı olsaydı uzunluğu 2.5 metre olacaktı. Tek bir omurunun boyu 2.5 metre olan bu dinozorun boyu 60 metreye kadar ulaşabiliyordu ve bu özellik onu tarihin en uzun canlısı yapıyor. Tabi bu kadar büyük bir yaratığın koskoca bedeninden sadece bir adet omur kalması da düşündürücü.